Mimarlık versüs İç mimarlık: Bir tasarımın iki yüzü
Mimarlık ve içmimarlık, binaların ve mekanların estetik ve işlevsel tasarımında önemli roller üstlenen ayrılmaz bir bütündür. Her ikisi de yapıların tasarımında insan ihtiyaçlarına ve çevresel faktörlere odaklanırken, farklı perspektifler ve detaylarla ortaya çıkarlar. Peki, bu ikisi arasındaki farklar nelerdir? Neden günümüzde iç mi dış mı soruları soruluyor?
Mimarlık: Büyük Resmi Çizen Sanat
Mimarlık, antik çağlardan günümüze yapı tasarımı ile ilgilenir. Topografya, iklim, kullanım amacı, yapı sahibi gibi temel faktörlerin yanı sıra estetik, işlevsellik, sürdürülebilirlik mimarlık için olmazsa olmaz etkenlerdir. Mimarlık, bir binanın dış cephesinin tasarımından iç mekan düzenlemesine hatta çevre tasarımı, peyzaj ve şehir bölge tasarımına kadar geniş bir yelpazede çalışır. Mimari projeler, genellikle karmaşık ve uzun bir süreçlerdir ve takım çalışması gerektirir. Mimari projelerin hayat bulmasında, tüm tasarım ekibi ve inşaat uygulamacıları rol oynar. Bu geniş yelpazede çizgiden kullanıma başlanmasına kadar büyük bir sorumluluktan bahsediyoruz.
Mimarlık, tarih boyunca bireylere ve toplumlara; barınma, avlanma, tapınma, toplanma, sağlık, pazar, müze, eğitim, seyahat gibi çok çeşitli temel alanlarda hizmet sunmuştur. Örneğin Mimar Sinan, cami ve külliyeleri ile meşhurdur ancak kalfalık zamanlarında köprü de yapmıştır. İtalyan Mimar, mühendis, mucit, ressam, heykeltraş, jeolog, bilim insanı, astronom, filozof Leonardo Da Vinci; en çok tabloları ve Mona Lisa ile bilinse de, bir tasarımcı mucit olarak resmen her alanda eser bırakmıştır. Örnek yapı olarak Duomo di Milano katedrali incelenebilir.
Özetle mimarlık yapı tasarımıdır ve yapının niteliği projeye bağlı değişkenlik gösterir. Gelelim içmimarlık bölümüne;
İçmimarlık: Detaylarla son dokunuşlar
İçmimarlık, bir yapının fonksiyonel detaylarıyla ilgilidir. Bina iç mekanlarının bölünmesi ve tasarımıyla ilgilenir. Alan tanımlama, bölümleme, mobilyalar, malzemeler, birleşim ve bitiş detayları, renk paleti, aydınlatma, kumaşlar, grafik tasarım, detaylı malzeme seçimi projelendirmesi ve uygulanmasıyla, içmimarlığın uzmanlık alanına girer. İçmimarlar, insanların konforunu ve yaşam tarzlarını göz önünde bulundurarak insan ergonomisini stil ile optimize ederler. Bu, özellikle kullanıcı deneyiminin ön planda olduğu hacimlerde önemlidir. Örneğin, restoranlar, mağazalar, oteller, konutlar ve ofis mekanlarının ziyaretçi deneyimi açısından beklentilere zenginlik katarlar.
İçmimarlar, mekanın işlevselliğini artırmak, değiştirmek ve hatta estetik değerleri yükseltmek için çözümler sunarlar. Günümüz modern şehirlerini göz önüne alırsak, içmimarlar bu kalabalık ölçekteki insan yoğunluğunda mimarların sorumluluklarını paylaşan uzmanlık dalı denilebilir.
Takım çalışması ile iç-dış algısı
İçmimarlık, iç tasarımcı söylemleri iç-dış algısını yarattığından, Türkiye’de günümüzde sorulan soru içmimar mı dışmimar mı? İç mi dış mı? Olmaktadır.
Mimarlık ve içmimarlık, her ne kadar farklı odak noktalarına sahip olsalar da, birbirlerini tamamlayan disiplinlerdir. Bir yapı tasarımında, mimarlar, iç tasarımcılar, mühendisler bir takım olarak çalışır, kendi uzmanlıklarıyla beraber bireysel eserler de çıkartabilmektedirler. Örneğin Eiffel kulesi bir mühendis eseridir. Bugün kopyalanmış stillerde evlerde oturmuyor, dükkanlarda kahve içmiyor isek bunu da iç mimarlara borçluyuz diyebiliriz.
Mimarlar ile içmimarlar, ortak estetik ve ergonomide tasarımlarını hayata geçirirler. Örneğin, modern bir ofis binası içerisinde, içmimarlar ergonomiye dayalı mobilya seçimi, alan bölümlemesi, işlevsel ofis düzenlemesi, grafik tasarım ve mekanın tarzı ile ilgilenirken, mimar bu yapının çizgiden inşaasına, malzeme seçimlerinden iç mimarlığına kadar imza atar. Birbirini tamamlayan, mekanların sürdürülebilir olmasını sağlayan bu uzmanlık alanı İçmimarlıktır. Bu İç tasarımcılar ayrıca aydınlatma, mobilya, malzeme gibi detaylarda uzmanlaşabilmektedirler.
Özetlersek; Günümüzde tüm iç mekanlarda kişiye özel projelerin kendini gösteren detaylarda, markalara özel proje uygulamalar iç mimarlıktır, dolayısıyla mimarlık hizmetidir. Dış mimar sözü hiç geçmedi çünkü, öyle bir uzmanlık alanı henüz akademik olarak mevcut değildir, yapılar iç dış ayrılmaz bütündür. Mevcut bir yapının görünüşü zaman içinde revize edilebilir, ama dış mimarlık yoktur. Yapı görünüşü tasarımı, aynı yapı içi tasarımı ile beraber mimarlık hizmetidir.
Sonuç olarak,
Mimarlık ve içmimarlık, yapıların tasarımında insan ihtiyaçlarına ve çevresel faktörlere bağlı olarak farklı ölçeklere odaklıdır. Ana dal ve alt daldır. Her ikisi de estetik ve işlevsellik arasında denge kurarak yaşam alanlarımızı optimize ederler. Mimarlık kadim bir meslek ve iç mimarlık ise bu meslekteki uzmanlık alanıdır.
Nisan 19, 2024 1:19 pm /
Muhteşem! Bir mimar değilim fakat okuması çok keyifli ve bilgilendiriciydi. Bu tarz içerikler, mimarlık alanına ilgili olan herkes için değerli olabiliyor. Emeğine sağlık.